whatsapp-icon

Apikal Rezeksiyon (Kök Ucu Cerrahisi) Nedir?

Ana Sayfa / Apikal Rezeksiyon (Kök Ucu Cerrahisi) Nedir?

Apikal Rezeksiyon (Kök Ucu Cerrahisi) Nedir?

Apikal rezeksiyon, diğer adıyla apikoektomi, klasik kanal tedavisinin yetersiz kaldığı vakalarda uygulanan bir cerrahi müdahaledir. Diş kökünün ucunda iyileşmeyen enfeksiyon, kist ya da iltihabi odaklar bulunuyorsa, bu yapıların cerrahi olarak çıkarılması ve kök ucunun özel bir dolgu malzemesiyle kapatılması işlemi gerçekleştirilir.

Dentaktif’te uygulanan apikal rezeksiyon işlemi, dişi çekmeden önceki son kurtarma adımı olarak değerlendirilir ve doğal dişi koruma amacı taşır.

Bize Ulaşın
content-image-1
content-image-2
content-image-3
content-image-4

Apikal Rezeksiyon Hangi Durumlarda Uygulanır?

Kanal tedavisine rağmen iyileşmeyen enfeksiyon varlığı
Daha önce yapılmış kanal tedavisinin başarısız olması
Anatomik nedenlerle kanal tedavisinin tam yapılamaması
Kök ucunda oluşmuş kistik ya da kronik iltihaplı yapıların bulunması
Kök çevresindeki enfeksiyonun komşu dişlere yayılma riski
content-image

Apikal Rezeksiyon Nasıl Yapılır?

İşlem genellikle lokal anestezi altında, ağrısız bir şekilde yaklaşık 20–30 dakika içinde tamamlanır:

  1. Diş eti üzerinde küçük bir kesi açılır.
  2. Kök ucuna ulaşılarak enfekte ya da kistik doku çıkarılır.
  3. Kök ucunun bir kısmı kesilerek alınır.
  4. Kanalın ucu, özel biyouyumlu dolgu materyali ile kapatılır (retrograd dolgu).
  5. Cerrahi alan temizlenerek dikiş atılır.
  6. Yaklaşık 1 hafta sonra dikişler alınır.

İşlem sonrası hafif ağrı, şişlik ya da morluk görülebilir; bu semptomlar geçicidir ve hekim kontrolünde rahatlıkla yönetilebilir.

Apikal Rezeksiyon Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

İlk 24 saat sıcak gıdalardan ve yoğun çiğnemeden kaçınılmalıdır.
Sigara ve alkol kullanılmamalıdır.
Hekimin önerdiği ilaçlar düzenli alınmalı, kontroller ihmal edilmemelidir.
Dikiş alınana kadar ilgili bölgeyi travmatize edecek hareketlerden kaçınılmalıdır.

Apikal Rezeksiyonun Avantajları Nelerdir?

Dişin çekilmesini engelleyerek doğal dişi korur.
Başarısız kanal tedavilerinin revizyonuna gerek kalmadan iyileşme sağlar.
Kist veya kronik enfeksiyonun diğer dişlere yayılmasını önler.
Estetik olarak doğal görünüm korunur, çiğneme ve konuşma fonksiyonları etkilenmez.